Marmara Denizi'nde yeniden yüzeye çıkan müsilaj, deniz yaşamını tehdit ediyor. Uzmanlar, sorunun görmezden gelinmemesi ve kalıcı çözümler üretilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Marmara Denizi’nde 2021 yılında büyük bir çevre felaketine yol açan müsilaj (deniz salyası) kabusu geri döndü. Ekim ayından bu yana deniz tabanında biriken müsilaj, artık yüzeye çıktı. Özellikle Bandırma Limanı’nda gözlenen görüntüler, tehlikenin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Çanakkale Boğazı, Marmara ve Prens Adaları çevresi, Erdek ve Gemlik körfezleri başta olmak üzere bölgenin birçok noktasında benzer manzaralar yaşanıyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın yeniden yüzeye çıkmasının ciddi sonuçları olacağına dikkat çekti.

“Görmezden Gelmek Çözüm Değil”

Prof. Dr. Sarı, “Görmezden gelmek, ölü taklidi yapmak, kendiliğinden geçer diye beklemek çare olmadı. Müsilaj yeniden yüzeye çıktı ve bu sefer balık yumurtalarıyla birlikte. Bu, önümüzdeki yıllarda balık popülasyonu ve avcılığı ciddi şekilde etkileyecek” dedi.

Müsilajın deniz tabanında aylarca süngerler, mercanlar ve deniz çayırları gibi canlıların yaşamını tehdit ettiğini belirten Sarı, “Deniz çayırlarının fotosentez yapması engelleniyor. Pinalar ve diğer canlılar oksijensizlikten ölüyor” ifadelerini kullandı.

“Yine Halının Altına Süpüreceğiz”

Temizlik çalışmalarının geçici bir çözüm olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Sarı, geçmişte olduğu gibi müsilaj temizliği için vidanjörlerin devreye gireceğini, temizlenen miktarların kamuoyuna rakamlarla duyurulacağını ancak asıl nedenlerin göz ardı edileceğini belirtti.

“Yine sorunu halının altına süpürmeyi sürdüreceğiz. Müsilajı fırsata çevirmek isteyen şirketler, projeleriyle kamu kurumlarının kapısını çalmaya çoktan başladı bile” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

“Enerjimizi Asıl Nedene Yönlendirelim”

Çağrısını kamuoyuna ve yetkililere yapan Sarı, şöyle devam etti: “Gelip hep birlikte müsilajı görmezden geldiğimizi itiraf edelim. Birbirimize suç atmak, sonuçsuz toplantılar yapmak yerine, enerjimizi müsilaja neden olan kirliliği azaltmaya yönlendirelim. Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer atıkları denize boca etmeyi durduralım.”

“Doğayı Değil, Kendimizi Değiştirelim”

Prof. Dr. Mustafa Sarı, açıklamasını şu sözlerle noktaladı: “Doğa bizim değil, biz doğanın gündemini takip etmek zorundayız. Denizimizi kurtarmak için tüm kavgaları bir kenara bırakıp iş birliği yapalım. Müsilajla mücadele ancak kolektif bir irade ile mümkündür.”